Yıkıcı rekabet yerine dolulukları artırma yoluna gidelim « Güle Güle Gazetesi

27 Temmuz 2024 - 14:00

Yıkıcı rekabet yerine dolulukları artırma yoluna gidelim

Yıkıcı rekabet yerine dolulukları artırma yoluna gidelim
Son Güncelleme :

19 Ekim 2022 - 12:48

279 views

FİRMA sahiplerimizden aldığımız bilgiler doğrultusunda dolu dolu 3 aylık parlak bir sezon geçirmişiz. Üstelik zorlu tüm koşullara rağmen. Akaryakıt ve diğer giderler bu kadar yüksek iken… Çünkü hem taşıma fiyatlarımız iyiydi hem de doluluk oranları yüksekti. Hal böyle olunca, otobüsçüler ve firmalar para kazanabildi. Tabii bunu genel adına söylüyorum. Her firma için geçerli olmayabilir.

Sezon sona erdi ve bu güzelim günleri artık geride bıraktık. Önümüzde iş yoğunluğunun hayli düşeceği uzun bir dönem var. Diğer taraftan maliyetlerimiz giderek artacak. Mazot 30 liraya dayandı, göstergelere bakılırsa 30’un da üzerini görebiliriz.

Ayrıca yılbaşından itibaren çalışanların ücretleri de ciddi oranda artacak. Dile getirilen rakamlara bakılırsa, asgari ücret büyük zam alacak. Yani istahdam yükü de ayrıca katlanacak.

Kiralar, otobüs yatırımları, giderler, tamir, bakım, onarım, yedek parça, sigorta hepsinin fiyatı artarken bizde yolcu sayıları, seferler azalıyor olacak. Peki bunun karşılığı taşıma fiyatlarında yıkıcı rekabet mi olacak? Çok tehlikeli; ancak görünen o ki yine rekabetle boğuşmaya devam edeceğiz.

Bir yanlış algıya da buradan dikkat çekmek istiyorum… Düne kadar enflasyonu tırmandıran ana unsurların başında otobüs işletmeciliği gösterildi, evet taşıma fiyatlarımızı yükselttik ama buradaki dayanağımız şudur: Bizim ana tüketim maddemiz akaryakıt, akaryakıt fiyatları 4 katı artınca fiyatları da orantılı olarak arttırmak zorunda kaldık.

Bir firma isteyerek, arzu ederek yolcuya alamayacağı biletin ücretini dayatmaz. Ancak şu gerçek; bundan sonra şunu göreceğiz, artan maliyetler, azalan yolcu, azalan seferler ve azalan fiyatlar bunların hepsi sektörün alehinde gerçekleşecek. Belki önümüzdeki dönemde enflasyonun düşüşüne en çok katkı sağlayan sektörlerin başında karayolu taşımacılığı gelecek, bunun da dikkate alınmasını istiyoruz.

Tabii sektörün de bu noktadan sonra aklını başına toplaması lazım!

Fiyat rekabetini mantıksız rakamlara taşımak, maliyet fiyatlarının altında taşıma yapmak, başkalarının yolcusunu almaya çalışmak; tüm bunların kimseye faydası yok. Biz, aynı geminin yolcularıyız, herkes kendi yolcusunu taşısın, hat esası getirilsin, fazla sefer yapılmasın, sefer doluluklarını arttıralım, rekabeti mantık sınırlarının içinde tutalım, haksız ve yıkıcı rekabet yapmayalım.

Korsana karşı katı düzenleme şart

Bakınız karayolu yolcu taşımacılığının pazarı daralmaya devam ediyor, havayolundaki gelişmeler, demiryolundaki gelişmeler ve hepsinden önemlisi otomobil kullanımı kısa mesafede ve daha da önemlisi korsan taşımacılık, kayıt dışı taşımacılık aldı başını gidiyor.

Tüm bunları Karayolu Yolcu Taşımacılığı Mevzuat Çalıştayı’nda gündeme getirdik. İlgili diğer bakanlıkların da bundan sonraki toplantı veya toplantılara katılarak bu kayıt dışı korsan taşımacılığın önlenmesi konusunda hep birlikte caydırıcı önlemler alması gerekiyor.

Yasal düzenleme yapılması lazım, Kabaatler Kanunu ve usulsüzlük ile ilgili düşük cezaların verilmesi, bize göre kayıt dışı korsan taşımacılara ödül niteliği taşıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan belgeli olan taşıtların en ufak bir eksiğinde 2 ay bağlama, 9 bin lira ceza yazılırken, kayıt dışı korsan taşımacılık yapanlara 470 lira usulsüzlük cezası yazılması ve araçların bağlanmaması haksızlıktır. Herkes kendi yolcusunu taşısın; kimsenin ekmeğinde gözümüz yok, ama kimseye de ekmeğimizi yedirmek durumunda değiliz.

Modlar arasında haksız rekabet var

Demiryolu taşımacılığında özellikle de Trakya kesiminde Çerkezköy bölgesine yapılan düşük fiyatlı taşımalar, haksız rekabet oluşturuyor. Demiryolu taşımacılığı ile karayolu taşımacılığı arasında ciddi bir haksız rekabet ortamı yaratıyor. Şu anda Ulaştırma Bakanlığı, hala sübvansiyonla taşımacılığı yönetiyor gerek havayolunu, gerek demiryolunu. Tabii devlet karayolunda olmadığı için bizi çok dikkate alan yok, biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmek durumundayız. Bakanlık bizim için de var olması gereken bir bakanlıktı, sağ olsunlar bizi dinliyorlar ama biraz ağır gidiyor, bizim sorunlarımızın çözümü inşallah aralık ayında kalıcı bir şekilde düzenlenir. Bizim meselemiz vatandaşımızın huzurlu, güvenli, konforlu taşımacılık yapması, taşımacılığın sürdürülebilir olmasıdır.

Çünkü işçiyi, memuru, askeri, öğrenciyi taşıyan bir sektör olarak, biz düşük fiyatta taşıma yapmak zorundayız. Yazın işler birkaç ay iyi gidiyor diye fiyatları yükseltiyor, sonradan da dibe vuruyoruz. Bakanlığın maliyetin altında taşımacılığa izin vermemesi lazım, kaynak israfıdır bu. Seferleri planlaması lazım. Hep söylediğim bir şey var; bugün U-ETDS sistemi, hakikatten bizim sektörün verilerini ölçebilir, tartabilir, yönetebilir duruma getirmiştir. Bunları yönetelim, vatandaşın ulaşım talebini karşılayalım, arz talep dengesini yaratalım, fiyatları makul seviyelerde tutalım; hepsinde varız. Kaynakları boşa harcamayalım, boşa sefer yapmayalım, akaryakıtı boşa harcamayalım, otobüsleri boşa yıpratmayalım bunların ağır bedelleri var.

Bu pencereden bakarsak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan bizim yönetmelikte istediğimiz değişiklikler; tüketici yararı, ülke ekonomisi ve sektörün sürdürülebilir olmasını sağlamaktır. Bu konudaki taleplerimizin altında yatan neden ise tüketici ve ülke yararını ön planda tutmaktır… Ancak bu sektörün yaşaması için de karar vericilerin bizi dikkate alması lazım, şoför sorunu her geçen gün büyüyor ve bugün tutarsızlıklar var.

Ulaştırma Bakanlığı, kaptan sıkıntısından dolayı SRC belgesi ile yaşı 69’a çıkardı, ama belediyeler buna uyum sağlamıyor, burada düzenleme gerekiyor, düzenlemenin mutlaka yapılması lazım. Şehir içinde de şoför bulmakta zorlanıyoruz, onun için 69‘a kadar sağlıklı insanların da geçici olarak bu görevi üstlenmelerini sağlamak lazım.

Online bilete düzenleme şart

Öte taraftan bizim bilet satış portalı ile ilgili sorunumuz var, o konuyu da çalıştayda masaya yatırdık.

Bu konuda Ulaştırma Bakanlığı’nın mutlaka F1 noktasında, yani acentelik konusunda yönetmeliği düzenlemesi lazım. Bunu biz zaten defaatle bakanlıktan istedik, bir çözüm üretilecektir diye düşünüyoruz. ‘Öldürelim’ demiyoruz, birlikte yaşayalım istiyoruz.

Malı satın alan ile malı satan arasında ilişkileri düzgün hale getirelim, rekabet yapılsın, rekabetsiz bir ortam olmasın, tek el oluşturulmasın. Tekel oluşturulmaması için de bir F1-e acente düzenlemesi yapılması lazım. Çünkü bu yapılmadığı için de rekabet kurumu müdahil olmadı ve aslında bu satışa göz yumdu bir nevi.

F1-e acente ile ilgili düzenleme yapılması çok doğal bir şey, bu konuda tüketiciyi koruyan bir düzenleme yapılması lazım, beklentimiz o. Sektörü koruyan bir düzenleme yapılması lazım. Hep söylediğimiz bir şey var; yazılım tarafıyla satış portallarını birbirinden ayırmak lazım. Rekabetçi bir ortam yaratılması kaçınılmaz hale geldi, yazılım bedelini ayrı alırsınız, satış bedelini de herkese açık tutarsınız. Satmak isteyen yazılım bedelini öder, ama bu yazılım bedelinin de fahiş fiyatta olmaması lazım.

Daha önceki dönemde böyleydi, zaten port başına bedel ödeniyordu; 15-20 liralık bedel ödeniyordu ve bilet satışı yapılıyordu. Şimdi buna yeniden bir düzenleme yapılır, port başına bedel ödenir ama biz kazancımızın yüzde 10’u-15’ini satış sistemine verirsek o zaman dijitalleşmenin sektöre hiçbir faydası olmuyor, aksine zararı oluyor. Buna göre düzenleme yapılması lazım.

Anadolu otogarı için destek bekliyoruz

Anadolu Yakası otogarı var gündemimizde, bu konuyu hızlandıracağız. Önümüzdeki dönemde bu konuda sektörün de desteği ve katkısını bekliyoruz Anadolu Yakası’nda sektör büyük kayıpta, darmadağınık bir yapı var; İstanbul’a yakışmayan görüntüler var, bunun biran önce toparlanması yani Anadolu Yakası otogarının yapılması lazım. Tabii otogarın çok uzak bir noktada olması bizi sıkıntıya sokuyor.

Anadolu Yakası Kurtköy Mehmetçik Vakfı tesisleri zorunlu olarak kabul ettiğimiz bir yer, ama gönüllü olarak kabul ettiğimiz bir yer diyemeyiz. Uzakta olması bizi düşündürmüyor değil. Keşke daha merkezi bir konumda olsa, insanlarımızın daha rahat erişebileceği daha ekonomik bir şekilde ulaşabileceği bir yer bulabilsek. Büyükşehir Belediyesi’ne böyle bir talebimiz oldu, hızlandıracağız bunu ve sektörün sorunlarını ciddi bir şekilde masaya yatırdık inşallah kısa zamanda çözeceğiz.

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.