
Teknoloji Çağında 24 Saat Geri Kalan Mevzuat: Anlık Sigorta Artık Zorunluluktur
Şehirlerarası yolcu taşımacılığı sektörü; haftanın yedi günü, günün yirmi dört saati faaliyet gösteren, ülke ekonomisinin ve toplumsal hareketliliğin en önemli damarlarından biridir. Ancak gelinen noktada sektörümüz, hızla gelişen denetim ve izleme teknolojileri ile güncelliğini yitirmiş yasal prosedürler arasında ciddi bir sıkışmışlık yaşamaktadır.
Bu sıkışmışlığın en somut ve en ağır sonuçlarından biri; anlık personel değişimlerine rağmen sigorta girişlerinin mevcut mevzuatla uyumsuzluğu nedeniyle ortaya çıkan ve her geçen gün büyüyen mağduriyetlerdir.
Talebimizin Hukuki Sınırları Nettir
Yerleşik Personel Değil, Sefer Halindeki Personel Esastır
Öncelikle açıkça ifade etmek gerekir ki; bu talep, yerleşik işyerlerinde idari veya büro hizmetlerini ifa eden personel için bir ayrıcalık istemi değildir. Bu personelin çalışma düzeni öngörülebilir ve sabittir.
Asıl sorun; fiilen seferin başladığı, aracın hareket halinde olduğu ve operasyonel kararların saniyeler içinde alındığı süreçte, yani sefere çıkan otobüslerde görev yapan şoförler ve yardımcı personel bakımından ortaya çıkmaktadır. Çünkü krizler ve ani değişiklikler yazıhanelerde değil, terminalden çıkacak otobüsün içinde yaşanmaktadır.
Eskiden “Görünmeyen” Sorun, Bugün “Cezaya” Dönüştü
Geçmişte yapılan yol kenarı denetimlerinde, kurumlar arası dijital entegrasyon bulunmadığından, direksiyon başındaki şoförün o anki sigortalılık durumu anlık olarak tespit edilemiyordu. Ancak bugün idari denetleyici kurumların dijitalleşme hızı, mevcut mevzuatın çok önüne geçmiştir.
U-ETDS sistemi üzerinden otobüsün konumu ve yolcu listesi anlık olarak izlenebilirken, o aracı kullanan şoförün sigorta girişinin mevzuat gereği 24 saat geriden gelmesi, hayatın olağan akışına ve dijital dönüşümün mantığına açıkça aykırıdır.
Daha önce denetlenemeyen bu “bir günlük gecikme”, bugün saniyeler içinde tespit edilmekte ve dürüst işletmeciler açısından bir ceza tuzağına dönüşmektedir.
Personel Kıtlığı ve Yüksek Sirkülasyon Gerçeği
Bugün yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada tecrübeli şoför bulmak ciddi bir kriz halini almıştır. Nitekim Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde yapılan geçici düzenlemelerle otobüs şoförlüğünde üst yaş sınırı 69’a kadar çıkarılmıştır. Ekonomik koşullar, sağlık nedenleri ve operasyonel zorunluluklar sebebiyle personel sirkülasyonu oldukça yüksektir.
Bu gerçeklik, sefer öncesinde anlık personel değişikliklerini kaçınılmaz kılmaktadır.
Mevcut Yasal Engel:
Sistem Sigortayı “Bir Gün Sonraya” Atıyor
31 Mayıs 2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, “anlık” işe giriş bildirimine yalnızca inşaat ve balıkçılık gibi sınırlı sektörlerde izin vermektedir.
Bu nedenle, şoförü hastalanan bir işletmeci son anda yeni bir personeli sefere çağırdığında, SGK bildirimi yapılmasına rağmen sigorta mevzuat gereği ertesi gün başlamakta, otobüs terminalden çıkarken yapılan dijital denetimde personel o an için sigortasız görünmektedir.
Sonuç olarak, işletmeci bildirim yükümlülüğünü yerine getirmiş olsa bile, ağır idari para cezalarıyla karşı karşıya kalmaktadır.
Burada herhangi bir kaçak işçi çalıştırma iradesi yoktur. Aksine, sistem üzerinden yapılan bildirimle açık bir iyi niyet ve hukuka uygunluk iradesi mevcuttur. Ancak mevcut düzenleme, bu iyi niyeti cezalandırmaktadır.
Kaza Anında “Sigortasız” Görünmenin Vahameti
Sorun yalnızca idari para cezalarıyla sınırlı değildir. Sefer esnasında meydana gelebilecek bir kazada; araçta bulunan şoför veya yardımcı personelin sistemde o gün sigortasız görünmesi, işletmeci açısından çok daha ağır hukuki sonuçlar doğurmaktadır.
Özellikle altı çizilmelidir ki; sigorta bildirimi yapılmış olmasına rağmen mevzuat gereği ertesi güne sarkan bir personelin sefer sırasında geçirdiği ölümlü iş kazasında, personelin sistemde “sigortasız” görünmesi; SGK tarafından hak sahiplerine yapılan tüm ödemelerin işverene rücu edilmesine, bağlanan ölüm gelirlerinin ilk peşin sermaye değerinin talep edilmesine ve işletmecinin destekten yoksun kalma ile manevi tazminat davalarıyla karşı karşıya kalmasına yol açmaktadır. Bu tablo, işletmecinin bildirim iradesi açık olmasına rağmen, yalnızca mevzuattaki teknik bir gecikme nedeniyle orantısız ve yıkıcı mali sorumluluklar doğurduğunu göstermektedir.
Çözüm ve Kanun Teklifi
Bu sorunun çözümü için; kapsamı açık, suiistimale kapalı ve yalnızca sefer halindeki şehirlerarası yolcu taşımacılığını kapsayan bir yasal düzenleme yapılması zorunludur.
SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde yer alan “inşaat” ibaresinden sonra gelmek üzere “şehirlerarası yolcu taşımacılığı seferlerinde” ibaresi eklenmiştir.
Sonuç
Bugün terminallerde ve yollarda denetimler dijital hızda yapılıyor, “sanal gözler” otobüsleri anlık olarak izliyorsa; işletmecilere de aynı hızda, yani anlık sigorta yapma imkânı tanınmalıdır.
Teknoloji çağında mevzuatın 24 saat geriden gelmesi kabul edilemez. Bu değişiklik; emektar şoförleri, araç içindeki hizmeti sağlayan yardımcı personeli ve büyük yatırımlarla hizmet üreten kurumsal işletmecileri hukuken güvence altına alacaktır.
Bu, bir ayrıcalık değil; çağın ve hukukun gereğidir.
Saygılarımla,
TOFED Hukuk Müşaviri
Av. Ercan HASANBAŞOĞLU



