ŞAHİN: Öncelik araç değil insana yatırım olmalıdır… « Güle Güle Gazetesi

6 Ekim 2024 - 13:09

ŞAHİN: Öncelik araç değil insana yatırım olmalıdır…

ŞAHİN: Öncelik araç değil insana yatırım olmalıdır…
Son Güncelleme :

31 Ağustos 2022 - 17:55

388 views

SEZON bitti bitecek! Peki otobüsçü para kazandı mı? Kazandıysa sektöre mal ve hizmet satan da kazanacak. Sektörün güvenilir çözüm ortağı MAPAR Otomotiv’in Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Şahin’e sorduk. Şahin, konuştuğu tüm otobüsçü ve firmacıların sezondan memnun kaldığını söylüyor. Şahin’e göre rekabet olmazsa, kış da fena olmayacak. Şahin’in en çok üzerinde durduğu husus ise kaptanlık oldu. Pek çok kişinin iyi ve modelli arabalarıyla övündüğünü söyleyen Yalçın Şahin, ‘yatırımda öncelik insan olmalı’ dedi. Pazarı da konuştuğumuz söyleşimizi ilgi ile okuyacaksınız.

GÜLEGÜLE: Otobüsçülerle çok yakın temas halindesiniz. Dolayısıyla sektörde olup bitenler hakkında da ciddi bilgilere sahipsiniz. Bunun ışığında sormak isteriz; otobüsçünün sezonu sizce nasıl geçti? Beklentiler karşılandı mı?

Herkes sezondan son derece memnun

ŞAHİN: Sezon, otobüsçünün harman zamanıdır. Bu aylarda kazanılan para ile varlıklarını sürdürürler. Sadece onlar mı; bizler de dahil otobüsçüye mal ve hizmet satan herkesin durumu, otobüsçünün sezonuna endeksli. İyi bir sezon yaşamış ve iyi para kazanmışlarsa yatırım için gelip kapımızı çalarlar. Yok pandemide olduğu gibi sezon yaşanmamışsa, tüm sektör paydaşları durumdan olumsuz etkilenir. Dediğiniz gibi; çok sayıda otobüsçü ve firmacı ile görüşüyorum. Sezonla ilgili kiminle konuştuysam, herkes çok olumlu konuştu. Yani sezon, beklentinin üzerinde gerçekleşti. Özellikle bayram tatillerinde ve yazın 2 ayında otobüsçüler iyi paralar kazandı. Bu da, bizleri mutlu ediyor tabii…

GÜLEGÜLE: Sezon için beklentinin üzerinde gerçekleşti dediniz; yolcu yoğunluğu açısından mı, kazanç açısından mı? Baktığınızda mazot başta olmak üzere maliyetler hayli yüksekti. Kazanç nereden geldi sizce?

Rekabet olmazsa kış da iyi olur

ŞAHİN: Otobüsçü, yolcu artışından ziyade taşıma fiyatlarının yükseltilmesinden dolayı para kazandı. Ben kimle konuştuysam, herkes halinden memnun. Malum, artık sezonun sonuna geldik. Üniversitelerin açılmasından dolayı kısa süreli bir yolcu yoğunluğu yaşanacaktır. Ardında ise uzun süren bir kış olacak. Dolayısıyla herkesin şu anda beklentisi kışta. İdare bile ettirecek bir kış olursa, 2023 herkes için daha rahat bir sene olacaktır. Kış nasıl mı geçer; bana göre iyi geçecektir, en azından kötü olmayacaktır. Tabii taşıma fiyatını doğru belirleyen, anlamsız rekabete tutuşmayan  kışın da turizm olacağı için para kazanacak. Ülkemizde de artık kış turizmi büyük rağbet görmeye başladı. Mesela Uludağ’a giden olacak, Kartepe’ye giden olacak, Erciyes’e giden olacak, Erzurum’a gidenler olacaktır. Netice itibari ile tekrar altını çiziyorum;  rekabet olmazsa, indirim olmazsa otobüsçünün kışın da para kazanacağını düşünüyorum. Zaten otobüsçü birbiri ile rekabet ettiği zaman, hepimizin bildiği ve yıllardır yaşadığı gibi kimsenin para kazanma şansı yok. Çünkü rekabette her şeye kıyıyorlar, paraya kıyıyorlar; ondan sonra yolcu da olsa artık para kazanmak bir anlam teşkil etmiyor. Unutulmasın cebe giren her para kazanç değildir. Siz ancak kazancınızla kendinize ait tasarruflarda bulunabilirsiniz. Aksi halde sermayeden yemiş olur, adım adım kendinizi bitirirsiniz.

GÜLEGÜLE: Sektöre nitelikli kaptan gelmiyor deniyor, eğitilemiyor deniyor bununla ilgili ne söylersiniz?

Kaptana gerekli önemi vermeliyiz

ŞAHİN: Kaptan konusu zaten uzun zamandır konuşulan bir konu. Gelişmiş ülkelerin birçoğunda bu sıkıntı yaşanıyor. Avrupa ve Amerika, bu sıkıntıyı aşmak için mesleği ekonomik ve sosyal olarak cazip hale getirmeye çalışıyorlar. Yüksek paralara yurtdışından bile otobüs ve kamyon kaptanı transfer ediyorlar. Demek ki çözüm bu; demek ki mesleği her açıdan çekici kılacaksınız ki, insanlar tercih etsin ve direksiyona huzur içerisinde otursun. Dolayısıyla öncelikle kaptanlarımıza gerekli olan maaşı belirlememiz lazım.

Bunun için de meslek liselerinde kaptan yetiştiren bölümler açılması lazım, kaptan yetiştiren yüksek okulların sayısını artırmamız lazım; tüm bular da yetmez bizler de dernek ve federasyonlarımız aracılığıyla kapsamlı olarak eğitimler vermemiz lazım… Bu konuda firmalarımıza da sorumluluklar düşüyor.

Tüm bunu kazandıramadığımız sürece durumu iyileştiremeyiz. Bu da refahtan geçiyor; refah ne demek insanların maaşlarının belli bir yere gelmesi demektir. Tabii tüm bunlar için firmaların da para kazanması gerekiyor. Para kazanacaksın, kaptanını doyuracaksın. Denklem bu kadar basit! Çocukluğumuzdan biliyoruz; eskiden kaptanlar bir lokanta da durduğu zaman, kaptanlara özel yemek yerleri olurdu. En iyi yemekler kaptanlara veriliyordu, kaptanlar aynı  bir uçak pilotu gibiydi. Ama şu anda kaptan ne yazık ki en vasıfsız insan oldu… Halbuki en değerli olması lazım niye; bu araçların bir yerden bir yere gitmesi için bütün kaptan arkadaşlarımıza ihtiyacımız var. Döndüğümüzde kimi gün geliyor 1 milyon liralık, kimi gün geliyor 2 milyon liralık, kimi gün geliyor 6 milyon TL’lik bir aracı kaptanımızın altına veriyoruz ve 40-46 tane vatandaşımız bu araçlara biniyor. Onun için aslında bizlerin doğru yatırım yapıp, kaptanları bir şekilde doğru maaşla, doğru eğitimle, doğru kaptanları elde etmemiz lazım. Bunun için de sektör olarak bir an önce bir araya gelmemiz lazım. Sektör otobüse yatırım yapıyor, ama aynı zamana da insana da yatırım yapması gerekiyor.

İstediğiniz kadar sıfır filonuz olsun, en iyi arabayı alın, ama kaptanınız olmadığı zaman hiçbir anlam teşkil etmez. Çünkü bunu bir yerden bir yere götürecek olan ondan başkası değil! Ben biraz daha ileriye süreceğim; eskiden herkes derdi ki otobüs birinci unsurdur, yani iyi araba veya modelli araba… Bence aslında birinci unsur iyi kaptan olmalıdır. İnsana yapılan yatırım her zaman için lazım.

Üzülerek söylüyorum, kaptan yok diye hep yakınırız, ama iş adım atmaya gelince kimseler ortalıkta olmaz. Haliyle de çözümsüzlük devam eder.

GÜLEGÜLE: Otobüs satışları hakkında ne söylersiniz; hem MAPAR olarak hem genel anlamda? Sıfır ve ikinci el ne durumda?

ŞAHİN: Otobüs satışları, yine bütün üretici firmalar ve bizler için beklentiden fazla oldu. Sene sonu itibariyle toplamda 500-600 satış rakamını yakalamış olacağız; bu da iyi bir adet. Çünkü koşullar ortada. Kaç yıldır normali yaşayamıyoruz. Pandemiden çıktık derken, akabinde Ukrayna-Rusya savaşı oldu.

Başta akaryakıt olmak üzere bütün dünyada bu savaş yüzünden üretim azaldı, bir malzeme kıtlığı oluştu. Tüm bu olumsuzluklara rağmen bana göre Türkiye’deki otobüs satışları şu anda çok çok iyi gitti ve gitmeye de devam edecek. Bizim bir memnuniyetimiz daha var, insanlar eski araçlarını da yaptırmaya başladı, biz 2. elde de çok ciddi işler yaptık. Bana göre herkes için; otobüsçü için de, bizim için de, satıcı için de kârlı bir sene oluyor ve olmaya da devam edecek gibi.

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.