Hat esası getirilmeli, her önüne gelene hat izni verilmemelidir! « Güle Güle Gazetesi

5 Mayıs 2024 - 05:26

Hat esası getirilmeli, her önüne gelene hat izni verilmemelidir!

Hat esası getirilmeli, her önüne gelene hat izni verilmemelidir!
Son Güncelleme :

25 Nisan 2024 - 14:31

358 views

YEREL yönetim seçimlerini atlattık; sonuçların ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Önümüzde 4 yıllık seçimsiz bir süreç var. Ramazan Bayramı’nı da atlattık, kısa bir yoğunluk yaşandı ancak hareketlilik açısından geçmiş bayramlar gibi olmadı.

Sektörümüzün en önemli sorunu artan maliyetler… Uçakla yarışır şekilde fiyat rekabeti söz konusu.  Bodrum’a gittim geldim 1500 lira otobüs bilet fiyatı 1.200 lira… Gidiş dönüş 2.400 lira. Bu şartlar altında otobüs, uçakta yer bulamayanların alternatifi olacak öyle görünüyor.

Tabii bu arada fahiş fiyat uygulamaları diye bir gündem oluştu. Artık serbest piyasa ekonomisinde maliyetlerin her geçen gün arttığı bir ortamda, fiyat denetiminin doğru olmadığını düşünüyoruz. 350 firmanın olduğu yerde rekabet var. Rekabet öyle bir var ki haksız ve yıkıcı bir rekabet var. Bir tarafta kayıt dışı korsan taşımacılık, bir tarafta demir yolu ve hava yolu ile yapılan rekabet, sektörü her geçen gün bir uçuruma sürüklüyor.

Geçen hafta Bodrum’da bir otobüsçü ile konuşma fırsatım oldu. Düzce’den Bodrum’a sefer yapıyor büyük bir firmanın otobüsü, ‘Kaç kişi ile geldin’ dedim otobüsçüye ‘5 kişi geldim’ dedi. Otobüs çıkış ücreti İzmir 600 lira alıyor dedi. Otoyol, köprü ücretlerini koyduğun zaman peki ne yapacaksın sen dedim 5 kişi ile geldin cepten para verdin. ‘Dönerken?’, ‘Dönerken de 15 kişi anca olur’ dedi. ‘3 aylık zararım 150 milyon lira’ dedi.

Bu şartlar altında şoför barındıramazsın, personel barındıramazsın, arabanın bakımını yapamazsın, lastiğini değiştiremezsin. Artan maliyetler sebebi ile bunların hepsi ulaşım güvenliğini de tehdit eden boyuta geldi. Fiyatlar serbest bırakılsa ne olacak, bayramda 3 kuruş zam yapacaklar bayramdan sonra yarı fiyatına yolcu taşıyacaklar.

Burada her şeyi devletten ve bakanlıktan beklemeye gerek yok. Firmalarımızın 4 ayda bir fiyat bildirme durumu var. Fiyatlarını makul ölçülerde artacak maliyetleri dikkate alarak almaları lazım. Yüzde 30’u için de bir indirim marjını kullanarak yolculara indirim sağlamalılar diye düşünüyorum.

SEFER PLANLAMASI YAPILMALI

BAYRAMDA gördüğümüz en yoğun hareketlilik, 1950 otobüs ile Büyük İstanbul Otogar’ında yaşandı. Daha sonra 1754’te dolaştı. 2-3 gün sonra ise yolcu dönüşe kaldı. Dönüş yolcusu 2-3 gün sürdü. Aradaki süreç boş. Bu şartlar altında otobüs işletmeciliğinin yapılması zor. Yapılması gereken şey devlet tarafından otobüs taşımacılığına bir displin getirilmesi… Haksız ve yıkıcı rekabeti önleyecek önlemlerin alınması gerekiyor, en önemlisi de doğru bir planlama yapmak gerekiyor.

Ne kadar yolcu o kadar sefer, yani hat esası getirmemiz lazım.

Önüne gelen istediği yerde, istediği saate sefer açamamalı. Her kurulan firmaya hat verilmemeli. Avrupa’da yeni açılan hiçbir firmaya bu kadar kolay hat verilmiyor.

Eğer bir hatta arz-talep dengesizliği varsa -ki arz fazla talep az olunca, hatta yeni yeni seferlere yeni yeni firmalara ihtiyaç yok vermeyeceksiniz. Karayolu yolcu taşımacılığını planlamamız lazım. Planlama da, dediğim gibi hat esasını getirmekten geçiyor. Sefer planlaması yapmaktan geçiyor.

350 firmanın olduğu yerde rekabet alabildiğine gidiyor. İşte bayram bitti şu anda taşıma fiyatları yarı yarıya düştü. İşimiz çok zor, çok zor bir dönem bizi bekliyor.

Yazın 2-3 ayda kazanacağımız parayla beraber bu sektörün varlığını sürdürebilmesi imkânsız. Otobüs fiyatları 17 milyonun üzerine çıktı. Baktığınız zaman bu yatırımlar da sürdürülebilir değil. Belli sayıda ekonomik gücü olan firmalar, başka kazançları başka işleri olan firmalar otobüs yatırımı yapıyor. Bu da yanıltıcı bir şey aslında… Üretici firmalarımızın da dün 300-320 bin Euro’ya sattıkları otobüsü 500 bin Euro’nun üzerine çıkarmalarının anlamını anlayamadık. Yüzde 10 koyarsınız olur; ama 350 binlik otobüsü bugün 500-550 bin Euro’ya alacaksınız, ben anlamakta zorluk çekiyorum. Alışkanlık mı, başka kazançları mı var, bunu anlamakta ben de zorlanıyorum.

MESLEĞİ GELECEĞİ KARANLIK

YILLARDIR bu işin içindeyim otobüs işletmeciliğinin geleceğini hiç bu kadar karanlık görmedim. Yani işsizliğin getirdiği bir atıl kapasite yatırımı var. Türkiye’de çok ciddi miktarda otobüs sayısı var. Bunlar milli servet, bunlar vergi vermiyor, kaynak üretmiyor, kazanmıyor, zarar ediyor. Bunları devletin görmesi lazım ve karayolu yolcu taşımacılığını planlaması lazım.

Her zaman söylediğim bir şey var; belediyelerin artık ulaşım hizmetlerini tamamen özelleştirmesi lazım. Özel sektörün de şehirlerarası ve turizmdeki atıl kapasiteyi şehiriçi taşımacılıkta kullanılması lazım.

Bu, ülke ekonomisi açısından da çok önemli. Verimlilik ve kapasite kullanımı açısından çok önemli. Bunun mutlaka yapılması lazım. Yoksa dediğim gibi bu sektörde, önümüzdeki yıllarda iflas eden firmaları, kapanan firmaları patır patır göreceğiz diye düşünüyorum, inşallah olmaz.

Tabii bir taraftan dolar ve euro fiyatları, petrol fiyatları çıkıyor. Artan maliyetler, personel maliyetleri, kiralar, bakım onarım giderleri, sigorta bunları üst üste koyduğunuz zaman başa çıkılır gibi değil, sihirbaz olmanız lazım. Zor bir dönemden geçiyoruz. Allah bu sektöre kolaylık versin.

TTDER’DE BİRLİKTELİK ÖNEMLİ

TABİİ bu arada bizim Turizm Taşımacıları Derneği’nin (TTDER) genel kurulunu yaptık. İlk defa bu kadar yüksek katılım oldu. İki taraf da gerekeni yaptı ve sektörden ilk defa 90 kişiye yakın katılım oldu. Tabii bir tarafın 1 oy farkla kazanmış olması da çok enteresan bir şey hakikatten. Gönül ister ki birlik beraberlik olsun, bilgisi becerisi olan arkadaşlarımız yönetimde yer alsın. Ama hizipçilik yapmadan amacı sektöre hizmet olan, sektörün sorunlarına çözüm üretmek olan yeni bir yapıyı geliştirmemiz lazım.

Şimdi seçimi kaybeden arkadaşlarımızın yeni bir dernek kurma çalışması var, hayırlı olsun. Ama burada amaçları, hedefleri sektörün sorunlarını çözmek olan bir yapının oluşması lazım. İçlerinde çok değerli kardeşlerimiz, arkadaşlarımız var iki tarafta da var. Bunları birleştirip birlikte niye hareket etmiyoruz. Bunu sorgulamak lazım.

Geçen dönem mualif kanadın başkan adayını başkan yaptık. Gidip imza dahi atıp başkanlığını tescil etmedi. ‘Bu benim listem değil. Sektörde faaliyet gösteren herkes senin listenin adamı olabilir o benim adamım değil bu benim adamım değil diye bir kavram olmaz. Bu derneğin bütün üyeleri senin adamındır. Onu kabul etmem bunu kabul etmem diye bir hakkın yok.

Önemli olan senin kabul etmediğin insanlarla uyum sağlayıp onlardan daha verimli hizmet almak, onlarla birlikte hareket etmek olması lazım. Bu anlayışı devam ettirmelerini istiyoruz. İnşallah sektördeki bölünme sektörün aleyhine sonuçlar doğurmaz. Turizm Taşımacılar Derneği bu sektörün en eski derneklerinden bir tanesi. Tüm Otobüsçüler Federasyonu olarak turizm taşımacılarının bizim federasyonun kurucu üyeleri arasında gördük. Her zaman değer verdik. Onların sorunlarını her zaman gündemde tuttuk.

Biz de şimdi Tüm Otobüsçüler Federasyonu’nun ismini Tüm Otobüsçüler ve Turizm Taşımacıları Federasyonu olarak değiştiriyoruz. Çünkü dediğim gibi turizm taşımacıları bizim için şehirlerarası taşımadan çok daha yüksek sayıda otobüs, firma temsilcisi var. Amacımız daha fazla katılımla, Türkiye genelindeki üyelerimizle irtibata geçmek ve birlik beraberlik halinde olmak. Sektörün sorunları var, sektörün planlamaya ihtiyacı var.

Bizim tek derdimiz sektörün yerel yönetimlerle, belediyelerle, bakanlıkla olan sorunlarını raporlayıp bakanlığa veren, bakanlarla, genel müdürlerle ilgili tüm kurumlara görüşerek sorun çözmek. Dernek olarak, federasyon olarak bizim bundan sonra yapacağımız şey bakanlıklarla, yerel yönetimlerle görüşerek turizm taşımacılarının yerelde ve ulusal anlamda yaşadığı sorunlara çözüm üretmek olacak. Bu konuda herkesten de destek bekliyoruz, herkese de destek olmaya hazırız.

Fikri sektöre hizmet etmek olan herkesle varız. Ben ayrı gayrı görmüyorum. Seçim de kaybedilir, kazanılır, ‘seçimi kaybettik biz dernek kuruyoruz’ olmamalı. Kazansaydınız dernek kurmayacaktınız, kaybettiğiniz için dernek kuruyorsunuz. Küstüm oynamıyorumdan bir farkı yok bu işin.

Gönül ister ki birlik beraberlik olsun. Ama inşallah kötü sonuçlar çıkmaz çalışmalardan. Biz de Tüm Otobüsçüler Federasyonu olarak yeni bir çalışmayı, bir düzen kurmaya çalışacağız. Önümüzdeki dönem çok daha aktif, etkin bir şekilde sektör sorunlarını her platformda gündeme getirip şoför sorunu başta olmak üzere, sektörün haksız yıkıcı rekabetle olan sorunları, kayıt dışı taşımacılık gibi benzer sorunları, şehiriçinde turizm taşımalarının belediyelerden kaynaklı sorunu çözmeye çalışacağız; diyorum ve önümüzdeki dönemin bütün sektöre hayırlı olmasını diliyorum.

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.