Yüzde 10 paya sahip olan uçaklar otobüsten daha fazla yolcu taşımaya başladı, demiryolu çığ gibi büyüyor; yani dengeler alt üst… Değişim baş döndürüyor. Peki ya karayolu; o kadar görmezden gelindi ki, hala 20 sene önce çıkmış, yamalı bohçaya dönmüş, bırakın çözümü çözümsüzlüğü üreten bir mevzuata mahkum. En az 10 senedir de karşılıklı olarak ‘değiştirelim’ teranesi okunuyor.
DÜŞÜNÜN; şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığının yüzde 90’nından fazlası karayoluyla yapılıyor. Ancak ne hikmetse karayolunun ilk kanunu 2003 yılında çıkarılıyor. Büyük bir adım tabii… Taşıma, bu kanunla birlikte disipline ediliyor ve kurumsallaşmaya başlıyor. İyi, çok güzel! Ama hükümetin politikasıyla taşımacılık o kadar hızlı değişiyor ki, dengeler alt üst! Taşımadaki payı yüzde 5 seviyelerinde olan havayolu, pozitif ayırımcılıkla dünyada ‘en’ler arasına girdi. 2022’yi bilmiyoruz ama önceki birkaç yılda uçakların taşıdığı yolcu sayısı otobüsü solladı. Keza hızlı demiryolu ağı sayesinde trenlerin de payı hayli yükseldi. Tüm bu süreçlerde, ‘ne oluyor’ diye karayolu taşımasına bakan bile olmuyor. Erime mi var, kıyım mı? Evet eridi karayolu, eridi simsiyah asfaltlar! Firmalar fedakarca yatırım yapıyor, ülke insanını ekonomik taşımaya çalışıyor, çalışanını işsiz bırakmamanın mücadelesini veriyor; ama nereye kadar! Mazot fiyatı, kurlar, pandemi vurgunu, yükselen asgari ücret; direnme gücü düşüyor. Bir destek artık şart!
YOK yok; yanlış anlaşılmasın, otobüsçü devletten nakdi anlamda bir destek beklemiyor. Bu sektör ki, hiçbir destek almadan taşımacılığın temelini atmış, büyütmüş ve dünyanın en örnek otobüsçülük sistemini kurmuş. Bundan sonra da başının çaresine bakabilecek deneyim ve güce sahip. Sorun destekte değil, önlerinin mevzuatlarla kesilmesi, çaresiz bırakılmasıdır. Dedik ya taşımada radikal değişim oldu; öyleyse neden Karayolu Taşıma Kanunu ve mevzuatı belirleyen yönetmelik değişmedi? Değişim isteği yıllardır dile getiriliyor; enteresan olan bakanlık yetkilileri de aynı fikirde. Böyle olduğu için de defalarca toplantılar, şuralar ve çalıştaylar yapıldı. Talepler dile getirildi, not alması gerekenler notlarını aldı, bir sonraki görüşmeler için randevular verildi. 2023, aylardan mayıs; bu sene de olmayacak. Mevzuata rötuşlar atılıyor ama, mevcut mevzuat dikiş tutmuyor! Yeni mevzuat da yetmez, önemli olan atıl kapasiteyi ve israfı önleyecek, sadece sektörde değil ülke anlamında verimliliği artıracak olan bir mevzuat.